Bu Blogda Ara

29 Eylül 2015 Salı

%100 Harun ANTAKYALI

Harun Antakyalı 10 ekim - 1 Kasım 2015 % 100 Harun ANTAKYALI ile Ankara'da m1886 sanat projeleri organizasyonunda gerçekleşecek serginin açılış kokteyli inşaat alanında. Ankara ve yaşayan İstanbul'da sanatçı son dört yıldır istanbul merkezli yaşıyor.



%100 Harun ANTAKYALI 

Ressam Harun ANTAKYALI nın 100cm x 100cm 100 tuvalden oluşan projesi ilk kez m1886 sanat projeleri aracılığı ile Ankara'da izleyicisi ile sıra dışı bir şekilde buluşuyor. Projenin tanıtımı ve açılış kokteyli inşaat alanında yapılacak. alan tarafından Döne otyam düzenleniyor. 
Sergiye Ankaralı sanat severler dışında ülkenin bir çok yerinden gelecek bu projeden eser almış koleksiyonerler de katılacak. Sanatçının yaklaşık 3 yıl üzerinde çalıştığı ve 2014 yılı sonunda tamamladığı proje numaralı 100 eserden oluşuyor. Sergi Antakyalının her döneminden çalışmaların bir derlemesi de olarak %100 Harun ANTAKYALI adı atında sergilenecek. Eserlerin tümü oluşturulan dev ekranda projeksiyon gösterisi ile sanat severler ile paylaşılacak.

sergi açılışı inşaatı sürmekte olan alanda verilecek kokteyl ile start alacak
sonrasında tepe prime de yer alan m 1886 sanat projeleri galerisinde 1 kasım 2015 tarihine kadar devam edecek. Numaralı eserlerden edinen koleksiyonerleri bir kitapta toplamayı hedefleyen proje ile Antakyalı bir ilki daha gerçekleştirecek. Ülkenin ilk koleksiyon katalogunu da oluşturacak olan proje bu sayede resimlerle ülkedeki sanatçı, sporcu, sanayici yönetici ve bilim insanlarını bir araya getirecek. Ankara'dan sonra istanbul'da açılacak sergi daha sonra dış ülkelerdeki belli merkezlere taşınarak bu ülkelerden de koleksiyonerleri projeye ekleycek. 100 eser alıcılarına ulaştığında tüm alıcıların bir araya geldiği büyük buluşma ANTAKYALI nın istanbuldaki stüdyosunda gerçekleşecek.



proje açıklaması

%100 Harun ANTAKYALI
Ressam Harun ANTAKYALI'nın her döneminden örnekler olan 100 resimden oluşan bir çalışmadır. Sanatçının 2 yıldır üzerine yoğunlaştığı proje 2014 yılı sonunda uygulamaları ile hayata geçmiştir. Dünya'da ilk defa denenmiş numaralı bir koleksiyon çalışmasıdır. Her tuvalin arkasında projenin logosu numarası ve sanatçının ıslak imzası bulunmaktadır. İşler kesinlikle edisyonlu değil tamamen orijinal ve Harun Antakyalı'nın elinden çıkmış bu projede kesinlikle atölye asistanları kullanılmamıştır. Proje Antakyalı'nın Ankara ve istanbuldaki atölyelerinde ürettiği işlerden oluşmaktadır.

100cm x100 cm tuvale 100 adet yapılarak numaralanmıştır. Eserler bir katalog da toplanarak  koleksiyon sergisi olacaktır. 

projenin adı %100 Harun ANTAKYALI

28 Mayıs 2015 Perşembe

Seçim öncesi anketten geçilmiyor ortalık. Gayet bilimsel çalışıyor arkadaşlar  Kılı kırk yararak hazırlanan sorular ve şıklar,  fakat bir gerçeği es geçiyorlar.

Be de bir analiz yazayım, hem de hepimizin bildiği o farklı gözle. Öyle yüzdelerle değil En tabanından geldiğim toplumdan yarım asırlık gözlemimle:

Okumayan bir toplum olduğumuz bir gerçek, kalıbımı koyarım partilerin seçim bildirgelerini okuyan insan sayısı parmakların sayısı kadar az öyle yüzdeye vurmaya gerek yok , sorun çevrenize.
Örneğin mitingler: 3. dünya uygulaması çünkü 3. dünya ülkelerinde halk okumaz, buna bir de masal kültürümüzü ekleyelim. Masal dinleyen insanlar başkalarının hayalleri ile yaşarlar hadi biraz da o hayalleri bir tık genişletir diyelim. Masallar geri toplumların en gaz verici olgularıdır. Bir yalan hemen gerçeğe bürünüp başka yalanlar ile uzayabilir. popülasyon alt yapısı zayıf insanlar üzerinde çok etkilidir biliriz. Masala biraz da popülerite kattın mı tadından yenmez bu topraklarda, yeni tadlarıda yine başka bir masalcı getirir zaten.

Küçük bir ananaliz yapalım mı.
okumayan insan kendini eğitmez inanır. E zaten sistem de bunu çok iyi bilir. buraya kadar iyidir. Birşey var ki bilir fakat hesabını yapamaz sistem çünkü okumayan insanlar omurgasız olur. Gaz aldığı lidere gaz vererek inanır, tabi ki lider de arkasındaki gaz verdiği güruha. Günümüze uyarlayalım mı sanayi devriminden sonra oluşturulan tüketim toplumuna ve bu oluşumun üçüncü dünya ülkelerindeki yansımasına. işte burası vahim. Bıçak sırtı bir konuya geldik. çünkü 3. dünya ülkeleri insanları arada derededir. ilkel bulduğu toplumlardaki hars

İnsan (ah olabilsek)

İnsan;
Ne kadar karışık, ne kadar saf bir canlı ve ne kadar basit. Bir o kadarda karmaşık.

Mesela insan; (örneğin de diyebilirdik ama, meselanın bilge duruşuna ve karizmasına sığınıp devam edelim)
Sadece bir canlı türü,
Doğar yaşar ve ölür,
yaşamı boyunca edinimleri, deneyimleri, olan bir canlıdır.

Mesela insanın;
idealleri, sosyo-kültürel alış-verişleri, tepkisi, isyanı, uyumu, uyumsuzluğu, huysuzluğu, huzuru ve huzursuzluğu olabilir.

Mesela;
inancı, zaafı, takıntıları, hırsı, çalışma azmi, tembelliği.

ya da mesela
adı konmuş, konulmamış onlarca ve hatta yüzlerce belki de binlerce düşüncesi belkide adını kendinin koyamadığı mucizesi veya mucizeleri olabilir.

Merkez insan olunca her şey ayrı da yazılır bitişik de. Her şeyi bitişik yazan da insandır oysa.
herkese herkez, direkte direk, dekorasyona dekarasyon vs vs. yani doğru olanı merak eden insan yaşamın hakkını veren insandır. kurnaz ve saflar ise yaşam haklarını Yaşama veren ;)

Mesela insan; Kurnazdır/saftır.
Kurnazlar zekalarını safları kullanmak için evirirler ve bu kurnazların kendi alanlarında saflara göre birçok yeteneği vardır, ve hiçbir insan kurnaz doğmaz, kurnazı da safı da yaşadığı çevre ve bunun sosyo-kültürel oluşumu belirler.

Doğası gereği meraklıdır insan, fakat kurnazlar saflara merakın iyi bir şey olmadığını anlatır dururlar saflar da inanır. İnanmasa nasıl kandırılır.

Güdüleri vardır insanın. yeme, barınma, üreme gibi. bu temel güdülerin üzerinden yaklaştığında saf olan da, kurnaz geçinen de avucundadır.

Mesela insan;

Dil ve inançla doğmaz bunlar sonradan edinilir. ırkı ile doğan insan edinimlerini elde etmek için yaşadığı çevrenin ki en küçüğü ailesidir iletişim aracı olan dili kullanır. Aynı dili kullanan insanların milletleri ayrı, ırkları ayrı olabilir fakat edindirilen inanç tüm bunları kapsayabilir.

Mesela insan insanı yalnız bırakmaz. Kendi uydurduğu sistem, gerek toplumsal gerekse düşünsel olarak onu taraf olmaya iter. Tehlikelidir, fakat insan bunların farkına bile varamayacak bir düşünsel evrim geçirmiştir.

Bir o kadar karışık, bir o kadar da saf dediğimiz insan kendisini kaoslara iten sistemin ipinin ucunu kaçırmıştır ve sonunu arayıp duracaktır.

İnsan doğal yaşamdan kopmak üzeredir. Saf ve kurnaz insanlar biri diğerinin omuzunda kendini yok etmeye yol almaktadır. Farkında olanlar ne saflar ne de kurnazlardır.

Mesela bir de

İYİ İNSANLAR vardır.
Neye göre mi?
Bu iyi insanlar güzelin değil iyinin, iyiliğin peşinde olanlardır. insan ve insanlığın arasına girenlere karşıdırlar.
Kendi gerçeklerini bile sorgularlar, başkasının gerçeğine inanmazlar. Gerçeğin kendisini ararlar, umutları vardır. Sorumlulukları vardır, yalnız geldiklerini yalnız gideceklerini giderken de kendilerinden bir şeyler bırakacaklarını bilirler.

....

Harun ANTAKYALI
Ekim 2014
Istanbul 
Beğen · Yorum Yap ·  · 231

Haber Kaynağı